31 Mayıs 2023 Çarşamba
Adana’da araç kiralama ve ikinci el araç satışı yapan firmaların yetkilileri, bayilerin sıfır araç stokladığını, bu yüzden Kurban Bayramı öncesi oluşan yüksek talebe cevap veremediklerini, bir an önce stokçuluğun önüne geçilmesi gerektiğini söyledi.
Kurban Bayramı’nın yaklaşması ve yaz tatiline sayılı günler kala özellikle tatile gitmek isteyen ve dışarıdan Adana’ya gelecek vatandaşlar otomobil kiralamak için seferber olmaya başladı. Ancak oto kiralama şirketleri özellikle bayram öncesi bu taleplere yetişemiyor. Adana’da oto kiralama işi yapan Ahmet Muhammet Deran, bayram ve yaz tatili öncesi talep patlaması yaşadıklarını belirterek, “Günde 50 telefon alırken şu an 250 civarında telefon alıyoruz. Ama tedarik sıkıntısı nedeniyle müşterilerimize yardımcı olamıyoruz. Araç konusunda bayiler stok yapıyor. Bu nedenle mağduriyet yaşıyoruz. Bu konuyla ilgili yakın zamanda cezai işlem uygulanan yerlerde oldu ancak devletimiz bu konu üzerine biraz daha durması gerekiyor. Bayilerde araç olmasına rağmen vermiyorlar. Biz Adana firmasıyız ve bütün bayilerde kaydımız var. Hepsinden araç talebimiz oldu ancak hiçbir şekilde verilmiyor. Cip problemi var, ‘biraz daha bekleyelim, yıl sonuna doğru gelecek’ gibi hep oyalama yapılıyor. En yakın görüştüğümüz bayi bile bize 5 ay sonrasına gün veriyor. O 5 ayın sonuna geldiğimizde tedarik sıkıntısı devam ettiği için yine araç vermiyorlar. Kurban Bayramı’na 1 ay var ancak bizim 2 ay öncesinden araçlarımız rezerve yapılmıştı. Şu an arayan müşterilerimize maalesef araç tedariki yapamıyoruz. Bu durum hem gelir kaybına hem de müşterilerimize mağdur oluyoruz” dedi.
“İkinci el bulamıyoruz, sıfır alalım diyoruz ama kesinlikle araç bulamıyoruz”
İkinci el araç satan Eyüp Kaydak, galerici olarak sıfır aracı bırakın ikinci el araç bile bulmakta zorlandıklarına dikkat çekerek şunları kaydetti:
“Sıfır araç konusunda hiçbir bayide araç yok. Adana’daki bütün bayileri geziyoruz, sıfır araç alamıyoruz. İkinci el bulamıyoruz, sıfır alalım diyoruz ama kesinlikle araç bulamıyoruz. ‘Bize gün verin’ diyoruz ya da ‘kapora verelim’, ona da ‘yok’ diyorlar. Bu durum hiç normal değil, bayilerde ciddi bir stoklama durumu söz konusu. Bayilerde araç olmadığına inanmıyorum. Geçmişte pandemi yaşadık ve fabrikalar üretime ara vermişti ama şu an üretim tüm hızıyla sürüyor. Türkiye’ye araçlar geliyor ancak bayiler araçları satmıyor.”
Araç almaya gelen Zeliha Çağlıyan ise, bayiden sıfır araç almaya gittiğini ama otomobil olmadığını söylediklerini, bu nedenle ikinci el otomobil almaya geldiğini ancak burada da fiyatların sıfır otomobilden fazla olduğu için vazgeçtiğini, bu sorunun bir an önce çözülmesi gerektiğini söyledi. – ADANA
Türkiye Koyun Keçi Yetiştiricileri Merkez Birliği (TÜDKİYEB) Genel Başkanı Nihat Çelik, “Çiğ süt yem paritesinin en az 1,5 seviyesinde olması mutlaka sağlanmalıdır. Üretici 1 kilogram süt satıp 1,5 kilogram yem alamaz ise yeterli geliri elde etmesinden söz etmek mümkün değildir” dedi.
TÜDKİYEB Genel Başkanı Nihat Çelik, yaptığı açıklama ile üretici ve tüketicilerin Dünya Süt Günü’nü kutladı. Sütün insan sağlığındaki önemine dikkati çeken Çelik, Türkiye’de süt tüketiminin yetersiz olmasının üzüntü verici olduğunu belirtti. Çelik, süt tüketiminin artırılması gerektiğini vurgulayarak şöyle devam etti:
“Ülkemizde gelişme çağındaki çocuklarda yapılan araştırmalarda çocukların üçte ikisinin yetersiz süt tükettiği, 18 yaş altı çocuklara yönelik yapılan başka bir araştırmaya göre ise çocukların dörtte üçünün süt, peynir, yoğurt gibi besinleri önerilenin altında tükettiği belirlenmiştir. Yapılan çalışmalarda ortaya çıkan sonuçlara göre insanlarımızın sütü çay ve gazlı içeceklerden daha az tükettiği de acı bir gerçektir. Ülkemizde yıllık süt tüketiminin yaklaşık olarak kişi başı 40 kilogram ile oldukça yetersiz olması düşündürücü ve üzüntü verici bir durumdur. Dolayısıyla süt tüketiminin artırılması sağlıklı nesiller yetiştirebilmemizin ön şartlardan birisidir. Süt içme alışkanlığı sağlanmalı ve tüketimin yaygınlaştırılmasına yönelik özendirici ve teşvik edici çalışmalar yapılmalıdır.”
“Süt-yem paritesi en az 1,5 olmalıdır”
Süt tüketimi yanında süt üretiminin artırılması gerektiğine işaret eden Çelik, şunları kaydetti:
“Sütü uygun fiyatlardan bolca tüketmek için üretimin artırılması gerekmektedir. TÜİK 2022 yılında çiğ süt üretiminin bir önceki yıla göre yüzde 7,1 oranında azaldığını açıkladı. Bu azalışta girdi maliyetlerinin olumsuz yansımaları ile hayvan varlığındaki bir miktar azalışın mutlak etkileri olmuştur. Süt üretimindeki azalış kırmızı et üretimini de olumsuz yönde etkilemektedir. Ana olmazsa dana olmaz, dana olmazsa süt de, et de olmaz diye bir söz var. Bu nedenle süt ve et üretiminin artırılması için sektörün lokomotifi olan üreticilerin ve yetiştiricilerin el üstünde tutulmasını zorunlu kılmaktadır. Çiğ süt/yem paritesinin en az 1,5 seviyesinde olması mutlaka sağlanmalıdır. Üretici 1 kilogram süt satıp 1,5 kilogram yem alamaz ise yeterli geliri elde etmesinden söz etmek mümkün değildir. Dolayısıyla üretici ve yetiştiriciye refah seviyesini artıracak sürdürülebilir bir gelir sağlanmalı, hayvancılık destekleri artarak devam etmeli, sürekli artan yem fiyatlarına yönelik radikal tedbirler alınarak yem fiyatları makul seviyelere çekilmelidir. Bunlar sağlanırsa üretici de, tüketici de mutlu olur. Türkiye mutlu olur.” – ANKARA
Kuşadası’nın meyve bahçeleriyle ünlü Davutlar Mahallesi’nde ‘Rich May’ cinsi şeftalinin hasadına başlandı. Parlak kırmızı rengi, iriliği ve aromasıyla dikkat çeken Rich May şeftalisi, dalından özenle toplanıp kasalara yerleştirildikten sonra Avrupa ülkeleriyle Rusya’ya ihraç ediliyor.
Türkiye’de sahip olduğu doğal ve tarihi güzelliklerin yanı sıra mandalinasıyla da ünlü olan Kuşadası’nın Davutlar Mahallesi’nde ‘Rich May’ cinsi şeftalinin hasadına başlandı. En önemli özelliği parlak kırmızı rengi, iriliği ve aroması olan şeftaliyi üreticiler, sabahın erken saatlerinde yetiştiği ağaçlardan özenle topluyor. Seçme işlemine tabi tutularak boylarına göre ayrılan sarı etli şeftaliler, kasalara yerleştirildikten sonra yurt içine ve yurt dışına gönderilmek üzere soğuk hava depolarında muhafaza ediliyor. Hasat zamanından iki hafta sonra bile dalındaki gibi sert bir halde kalabilen Rich May cinsi şeftalinin, bölgede yaklaşık 20 bin dönümlük bir alanda üretimi yapılıyor. Lezzetiyle ön plana çıkan Rich May şeftalisinden bu yıl 25 bin ton rekolte bekleniyor.
‘Bu yıl rekolte çok iyi’
Davutlar Mahallesi’nin toprak ve mikro iklim açısından meyve yetiştiriciliğine çok uygun olduğunu belirten şeftali üreticisi Tarık Cebeci, “Bölgemiz Türkiye’de şeftali hasadının Mersin’den sonra en erken yapıldığı yer. Bu da biz üreticilere avantaj sağlıyor. Bu yıl Rich May cinsi şeftalide rekolte çok iyi. Paketlediğimiz şeftalileri Rusya başta olmak üzere Avrupa Birliği ve dünyanın diğer ülkelerine ihraç ediyoruz. İç pazarda ise en çok İstanbul, Ankara ve İzmir gibi büyükşehirlerden talep alıyoruz. Vatandaşların bu yıl şeftalinin kilosunu pazarda 15-20 liradan satın alacaklarını tahmin ediyoruz” dedi.
‘Üretim maliyetleri arttı’
Bölgede şeftali yetiştiren bir diğer üretici Gani Akgün ise, son dönemde üretim maliyetlerinin çok yükseldiğine dikkat çekti. Çiftçinin özellikle gübre ve zirai ilaç giderlerini karşılamakta zorlandığını belirten Akgün, “Şeftali toplanırken yoğun bir emek ve iş gücü de istiyor. İşçi masraflarımız da geçen yıla göre 2 kat arttı. Yine de şeftali üretiminden vazgeçmeyeceğiz” diye konuştu.
‘Hasadınız bereketli olsun’
Hasat yapan şeftali üreticisini Kuşadası Belediye Başkan Yardımcısı Remzi Çengel de ziyaret etti. Kuşadası’nın sadece bir turizm kenti olmadığını belirten Belediye Başkan Yardımcısı Remzi Çengel, “Davutlar Mahallesi’nde şeftalinin yanı sıra mandalina ve zeytin yetiştiriciliği de yapılıyor. Kuşadası Belediyesi olarak çiftçimizin her zaman yanındayız ve daha kaliteli, nitelikli tarım yapabilmesi için elimizden geleni yapıyoruz. Şeftali hasadı çiftçimize, kentimize, ülkemize bereketli olsun” dedi. – AYDIN
Küresel piyasalarda, resesyon ve enflasyon ikileminde artan belirsizliklerle risk algısı güçlenmeye devam ederken, ABD’deki borç limiti krizine ilişkin pozitif haber akışı sınırlı da olsa risk algısını törpülüyor.
Bir süredir piyasaların odağında olan ABD’deki borç limiti krizinde ilerleme sağlanırken, para politikası tarafında “şahin” fiyatlamalar güçleniyor.
Temsilciler Meclisi Başkanı Kevin McCarthy, dün yaptığı açıklamada, borç limitinin artırılmasına yönelik tasarının yeterli sayıda Cumhuriyetçinin desteğini alacağından emin olduğunu aktarırken, Temsilciler Meclisi Azınlık Lideri Demokrat Hakeem Jeffries de borç limiti tasarısının geçirilmesine yönelik desteğin kazanılmasına dair bir sorun görmediğini kaydetti.
Öte yandan, ABD’de açıklanan makroekonomik veriler ekonominin istenildiği gibi soğumadığını ortaya koyarken, ülkede S&P Case-Shiller Ulusal Konut Fiyat Endeksi, martta aylık bazda mevsim etkisinden arındırılmış olarak yüzde 0,4 yükseldi.
ABD’nin 20 kentindeki konut fiyatlarına ilişkin endeks ise aylık bazda mevsim etkilerinden arındırılmış olarak yüzde 0,5 arttı, yıllık bazda ise yüzde 1,1 ile Mayıs 2012’den bu yana ilk düşüşünü kaydetti.
Analistler, ABD Merkez Bankası’nın (Fed) bugüne kadar attığı adımlara karşın özellikle konut piyasasının sıcak kalmaya devam ettiğini ifade ederek, bu durumun Banka’yı “şahin” adımları atmayı sürdürmeye zorlayabileceğini bildirdi.
Bugün açıklanacak yoğun verilerle birlikte Fed’in Bej Kitap Raporu’nun takip edileceğini aktaran analistler, raporda gelecek dönem para politikalarına ilişkin olası ipuçlarının aranacağını söyledi.
Richmond Fed Başkanı Thomas Barkin, dün yaptığı açıklamada, enflasyonun düştüğüne ikna olmak için talebin soğuduğuna dair işaretler aradığını belirtirken, enflasyonun birçok kişinin umduğundan daha inatçı olacağını söyledi.
Söz konusu gelişmelerle para piyasalarındaki fiyatlamalarda Fed’in gelecek ay 25 baz puan faiz artıracağına yönelik beklentiler yüzde 63 seviyesine çıkarken, Banka’nın sene sonuna doğru faiz indirimine gidebileceğine yönelik fiyatlamalar da ortadan kalktı.
Dün New York borsasında S&P 500 endeksi yatay seyrederken, Nasdaq endeksi yüzde 0,32 yükseldi. Dow Jones endeksi ise yüzde 0,15 geriledi. ABD’de endeks vadeli kontratlar, yeni güne düşüşle başladı.
Avrupa’da dün satış ağırlıklı bir seyir öne çıkarken, bugün gözler Almanya’da açıklanacak enflasyon verilerine çevrildi.
Analistler, bölgede güçlü kalmaya devam eden enflasyon baskısının Avrupa Merkez Bankası’nın (ECB) gelecek dönem para politikası beklentilerini daha da “şahinleştirebileceğinden” endişe edildiğini söyledi.
Dün Almanya’da DAX 40 endeksi yüzde 0,27, Fransa’da CAC 40 endeksi yüzde 1,29, İngiltere’de FTSE 100 endeksi yüzde 1,38 ve İtalya’da MIB 30 endeksi 0,16 geriledi. Avrupa’da endeks vadeli kontratlar, yeni güne de satış ağırlıklı bir seyirle başladı.
Asya piyasalarında satış ağırlıklı bir seyir öne çıkarken, bölgede ekonomilerine ilişkin endişeler risk algısını desteklemeye devam ediyor.
Çin’de bugün açıklanan verilere göre, imalat sanayi Satınalma Yöneticileri Endeksi (PMI) 48,8’e inerek imalat sanayinde daralmanın hızlandığına işaret ederken, hizmet sektörü PMI da 54,5’e düştü.
Japonya’da sanayi üretimi yıllık bazda yüzde 0,3 azalarak beklentilerin oldukça altında kalırken, yıllık bazda yüzde 5 artan perakende satışlar da öngörüleri karşılayamadı.
Kapanışa yakın Japonya’da Nikkei 225 endeksi yüzde 1,7, Çin’de Şanghay bileşik endeksi yüzde 0,9, Güney Kore’de Kospi endeksi yüzde 0,2 ve Hong Kong Hang Seng endeksi yüzde 2,8 geriledi.
Yurt içinde dün alış ağırlıklı bir seyir izleyen Borsa İstanbul’da BIST 100 endeksi, günü önceki kapanışın yüzde 3,83 üzerinde 4.951,35 puandan tamamladı.
Bugün gözler yurt içinde açıklanacak 1. çeyrek Gayrisafi Yurt içi Hasıla (GSYH) verilerine çevrilirken, AA Finans’ın beklenti anketine katılan ekonomistler, GSYH’nin bu dönemde yüzde 3,74 arttığını öngörüyor.
Dolar/TL, dün yüzde 1,8 artışla 20,4756’dan kapanmasının ardından bugün bankalararası piyasanın açılışında 20,6530 seviyesinden işlem görüyor.
Analistler, bugün yurt dışında Almanya’da işsizlik oranı ve enflasyon, ABD’de de JOLTS açık iş sayısı ile Fed’in Bej Kitap Raporu’nun takip edileceğini belirterek, teknik açıdan BIST 100 endeksinde 5.000 ve 5.200 seviyelerinin direnç, 4.800 puanın destek konumunda olduğunu kaydetti.
Piyasalarda bugün takip edilecek veriler şöyle:
10.00 Türkiye, 1. çeyrek büyüme
10.55 Almanya, mayıs ayı işsizlik oranı
14.00 Türkiye, nisan ayı bankacılık sektörü net kar/zarar durumu
15.00 Almanya, mayıs ayı TÜFE
17.00 ABD, nisan ayı JOLTS açık iş sayısı
21.00 ABD, Fed’in Bej kitap raporu
Kahramanmaraş merkezli depremlerin en büyük yıkımı yaptığı Hatay’ın ilçelerinden Kırıkhan’da kalıcı konutların yapımı için kazı ve hafriyat çalışması başladı. Kırıkhan Belediye Başkanı Ayhan Yavuz, 2 binin üzerindeki konutun 11 ay içinde depremzedelere teslim edileceğini bildirdi.
6 Şubat Kahramanmaraş merkezli depremler 11 il içinde en büyük yıkımı Hatay’da yaptı. Kentte Antakya, Defne ve Samandağ ilçelerinden sonra en büyük hasar Kırıkhan’da meydana geldi. Enkaz kaldırma çalışmalarının tamamlanmasının ardından ilçede ağır hasarlı yapıların yıkım ve enkazını temizleme çalışması başladı. Diğer taraftan ise Kırıkhan Topboğazı Çevre yolu kenarında kalıcı konutların yapımı için kazı ve hafriyat çalışması başlatıldı.
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı Toplu Konut İdaresi Başkanlığı (TOKİ) eliyle ilk etapta 830, ikinci etapta ise bin 170 afet konutu inşa edilecek ve 11 ay gibi bir sürede depremzedelere teslim edilecek. Bölgesel mimariye uygun olarak inşa edilecek konutlar 3 yada 4 katlı olacak, en sağlam zeminde, radye temel üzerine, tünel kalıp sistemiyle inşa edilecek. Kısa süre önce çalışmaya başlayan ekipler, 8 blokun temelinin kazı çalışmalarını tamamladı ve birkaç gün içinde temel betonu dökülecek.
Çalışmaları yakından takip eden Kırıkhan Belediye Başkanı Ayhan Yavuz, depremin ardından 4 ayı geride bırakmak üzere olduklarını belirterek, “Çok şükür, devletimizin, hükümetimizin Cumhurbaşkanımızın kalıcı konutların temeli atılmaya başlandı. Kırıkhan’da 2 bin 451 binamız aynı anda yıkıldı. Acil yıkılacaklar içindeydi, enkazları kaldırıldı. Ağrı hasarlı binaların 6 bin 500’dü, itiraz edilmeyen binaların yıkım ve enkaz taşıma çalışmaları devam ediyor. 26 bin civarında bağımsız bölüm yıkıldı, bunların sahipleri mağdur durumda. Devletimizin, Cumhurbaşkanımızdan Allah razı olsun, ilçemiz yıkıldı ama bizi sevindiren devletimizin, milletimizin büyüklüğüdür” dedi.
“11 ay içinde 2 bin konut teslim edilecek”
11 ay içinde kalıcı konutların teslim edilmeye başlanacağını kaydeden Yavuz, “İlk etapta 830, ikinci etap ihalesi yapıldı, bin 170 olmak üzere 2 binin üzerinde konut 11 ay içinde hak sahibi vatandaşlarımıza verilecek. Bunun devamı gelecek. Bizim bölgemizde köy evleriyle birlikte ciddi anlamda konut açığımızı oluştu. 19 mahallede yer teslimi yapıldı, 6 ay içinde yapılıp hak sahiplerine teslim edilecek. Yaralarımız sarılıyor. Yaramız, acımız büyük. Yeni modern yaşanabilir bir şehirle daha güçlü şekilde ayağa kalkacağız” dedi.
İlçe merkezi yerinde kalacak”
Yavuz, ilçenin merkez olarak yerinde kalacağını, gerekli planlamanın bakanlık tarafından yapıldığını bildirdi.
Ağır hasarlı binaların yerine yeni planlamalar yapılacağını dile getiren Yavuz, “İnsanlara tabut olmayan binalar ve iş yerleri yapılacak. Kanatlı Caddesi yerinde ağır hasarlı binalar yıkılacak. Yerine yeni planlamalar yapılıyor, yeni bir çarşı hedefliyoruz” ifadelerine yer verdi. – HATAY