Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, BM iklim zirvesinde paylaştığı Türkiye’nin Ulusal Katkı Beyanı’nın kalkınmaya engel olmayacak anlayışla yürütüleceğini bildirdi. BM İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi 27. Taraflar Konferansı’nda gazetecilerle bir araya gelen Kurum, Türkiye’nin Ulusal Katkı Beyanı’nın ayrıntılarını anlattı. Kurum, “Planlara göre, 2030’da emisyonlarımız 1 milyar 175 milyon ton olacak. Ancak 929 milyon ton gerçekleştireceğiz’ dedik ve böyle bir taahhüt sunduk. Biz gelişmekte olan ülkeyiz, daha en yüksek emisyonlarımıza ulaşmadık” değerlendirmesini yaptı.
TARİHSEL SORUMLULUK ÜLKEMİZE AİT DEĞİL
Türkiye’nin, ülkelerin çevre kirliliği konusunda tarihsel sorumluluğu olmadığına dikkat çeken Kurum, “1750-2019 ülke emisyonlarına bakıldığında yaklaşık yüzde 25’inin ABD, yüzde 17’sinin Avrupa Birliği, yüzde 13’ünün Çin taraından üretildi. Türkiye’nin tarihsel sorumluluğu yok denecek kadar az. Orana bakıldığı zaman emisyon üretim değeri sadece 0.6. Yani bu dünyayı biz kirletmedik. Ulusal Katkı beyanı ile alakalı güncellememizi bir an önce yaptık” şeklinde konuştu.
TİCARET ETKİLEYECEK
Çevreye duyarlı sistemler konusunda birçok yatırım yapıldığını belirten Kurum, “Altyapımızı tamamladık ama sanayileşme noktasında yatırımın bir kısmını yeni yapıyoruz. Dolayısıyla bunu da yeşil dönüşüme, iklime duyarlı ve döngüsel ekonomi anlayışı ile yaptığımızda bu farkındalık ortaya çıkacak. En önemlisi bio-çeşitliliğin korunduğu, insanın merkeze alındığı, çevrenin, doğanın, tabiatın korunduğu bir anlayışla da biz kalkınmamızı sürdüreceğiz. Emisyon ticaret sistemini hayata geçireceğiz. İklim Kanunu ile birlikte aslında bu emisyon ticaret sisteminin de altlığını oluşturmuş olacağız. Bu yıl sonu İklim Kanunu’nu hayata geçireceğiz. 2023 itibariyle de emisyon ticaret sistemini uygulamalarına başlayacağız” bilgisini verdi.
Ulusal Katkı Beyanı önemli
Türkiye’nin kararlı duruşunun altını çizen Kurum, şunları söyledi: “Azaltım senaryosu 929, yıllar itibarıyla baktığınızda 2020’de 599 milyon ton olması gerekirken bizim gerçekleşen rakamımız 506 milyon ton. Taahhüdümüzün, yüzde 21 altındayız. Kişi başına düşen 6.3 ton emisyon üretmiş oluyoruz. Bu değere baktığımızda en büyük payı yüzde 70 ile enerji kaynaklı emisyonlarının oluşturduğunu görüyoruz. Yine diğer sektörlerde yüzde 14 tarım, yüzde 12.7 de endüstriyel işlemlerle ve yüzde 3.1’de atık emisyon oluşturduğunu görüyoruz.”
Normalleşmede önemli temas
Mısır’da düzenlenen BM iklim zirvesi, Türkiye ile Mısır arasındaki normalleşme sürecinde önemli bir temasa sahne oldu. Zirvede Türkiye’yi temsil eden Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum COP 27 Başkanı ve Mısır Dışişleri Bakanı Samih Şukri ile görüştü. Yarım saat süren Kurum ile Şukri görüşmesi iki ülke arasında 10 yıl sonra bakan düzeyinde ilk temas niteliğinde. Buluşmanın samimi bir ortamda geçtiği fotoğraf karelerine yansırken kulislere yansıyan bilgilere göre, her iki taraf da ilişkilerin normalleşmesine hazır.
MISIRLI BAKANLA GÖRÜŞME
Görüşmede Mısırlı Bakan Şukri’nin İstiklal Caddesi’nde yaşanan terör saldırısını kınayarak taziye dileklerini sunduğu öğrenildi. Şukri’nin, Türkiye’nin talip olduğu 2026’daki COP31 adaylığına da destek verdiği belirtildi. Bakan Kurum’un ise Mısır’a başarılı iklim zirvesi organizasyonundan dolayı teşekkür ettiği kaydedildi. Öte yandan iki ülke arasındaki ticaret hacminin 10 milyar dolara çıkartılması hedefine dikkat çekildiği belirtilirken, Türkiye-Mısır arasında en gergin zamanda bile ticareti ilişkilerin sürdüğü hatırlatıldı. Mısırlı Bakan Şukri, Türk yatırımcıları ülkesine davet etti. Bakan Kurum’un iklim çerçevesindeki çabalarının diplomatik ilişkilerde kolaylaştırıcı etki yaptığı aktarıldı. 2013’te gerilen ilişkilerin normalleştirilmesi kapsamında Türkiye geçen nisanda Büyükelçi Salih Mutlu Şen’i Kahire’ye maslahatgüzar olarak atamıştı.
News
